Yargıtay, Covid-19 mücbir sebebine dayalı süre uzatımı talebini, sözleşme süresi bittikten sonra dava açıldığı için hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararını onadı.

Analizin Sonucu Yargıtay, HMK 266'ya aykırı olarak, uzmanlık alanı uyuşmazlıkla örtüşmeyen ve yetersiz rapor düzenleyen bilirkişi heyetine dayanılarak hüküm kurulmasını hukuka aykırı bulmuş ve kararı bozmuştur.

Hukuk Dairesi, davanın reddi kararını ikinci kez bozmuştur: Garanti Varsa İhbar Yoktur: Yargıtay, sözleşmede açıkça 24 ay garanti süresi verildiğini, makinenin 26.12.2011'de teslim edildiğini ve davanın 28.11.2013'te (yani garanti süresi bitmeden) açıldığını tespit etmiştir.

Yargıtay bu kararıyla, sözleşme şartnameye aykırı olamaz şeklindeki genel ifadenin, sözleşmede açıkça bir öncelik sıralaması belirlendiği durumlarda geçerli olmadığını; bu gibi hallerde tarafların iradesiyle belirlenen hiyerarşiye uyulması gerektiğini ortaya koymuştur.

Ancak idarenin sizden ticari faiz talep etmesi durumunda, bu Yargıtay kararı emsal gösterilerek faiz türüne itiraz edilebilir.

Yargıtay'ın Değerlendirmesi ve Bozma Gerekçesi Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararını iki temel noktada hatalı bularak bozmuştur: Gecikme Cezası Talebinin Değerlendirilmesi: Genel Kural: Yargıtay, mahkemenin fesih halinde ifaya ekli ceza istenemez şeklindeki genel kabulünün doğru olduğunu teyit etmiştir.

Ancak Yargıtay, bu kararı verirken sözleşme eki olan Özel İdari ve Teknik Şartname'nin göz ardı edildiğini tespit etmiştir.

Bu hüküm, aynı zamanda, Kurulun kendi verdiği bir kararı tekrar inceleyemeyeceği veya aynı konuda yeniden bir karar veremeyeceği anlamına gelen yeniden yargılama yasağı veya kesin hüküm (res judicata) ilkesini de barındırır.

bozma kararı , çelişkili bilirkişi raporu , fazla ödeme , fiziki gerçekleşme oranı , götürü bedel sözleşme , hakediş alacağı , sözleşmenin feshinde hesaplama , temlik , Yargıtay 6.