GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
Muhakeme süreci şu şekildedir;
-18.02.2020 tarih ve 112 sayılı asıl ilamın 1’inci maddesi ile; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Taşınmaz tahsisi'' başlıklı 47’ nci maddesi ile Belediyece ancak kendi mülkiyetlerinde bulunan taşınmazlar için tahsis işleminin yapılabileceği hüküm altına alınmış olup, idarece kiralanan bir taşınmazın tahsis edilmesi neticesinde kamu zararına sebebiyet verildiğine,
Kamu zararında sorumluların belirlenmesi aşamasında bir takım sıkıntıların olduğu belirtilerek 5393 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi gereğince Belediye Başkanının da sorumluluğa dahil edilerek savunmasının alınması ve 5018 Sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca gerçekleştirme görevlisi ile harcama yetkilisinin sorumluluktan çıkarılması yönünde gerekli işlemlerin yapılmasını sağlaması için konunun denetçisine iade edilmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Denetçisinde düzenlenen ek rapor çerçevesinde yapılan yargılama neticesinde;
180 sayılı ek ilamın 1. Maddesi ile; Belediye tarafından ... ilçesinde bir adet dairenin kiralanarak ... Kaymakamlığının hizmetlerinde kullanılmak üzere mevzuata aykırı şekilde yılın ilk 10 ayı tahsis edilmesi suretiyle kamu zararına neden olunduğuna,
Sebep olunan kamu zararının tazmininden ilgili meclis kararında evet oyu bulunan meclis üyeleri ile Belediye Başkanının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir.
Dilekçilerin İddia ve İtirazları
Dilekçilerce Daire Kararının esasına ilişkin;
Kaymakamlık Makamının taleplerine istinaden, mer'i mevzuat hükümlerine uygun olacak şekilde Belediye Meclisinden karar alınmak suretiyle bir taşınmaz kiralanması ve bu dairenin bila bedel olmak üzere Kaymakamlık Makamının hizmetine sunularak, söz konusu İdarenin resmi bir yazı ile gerek duyduğunu belirttiği aynî bir ihtiyacının karşılanması niteliğinde olduğu,
Bir kişinin eyleminden sorumlu tutulabilmesi için işlemin mevzuata aykırılığının ayrıntılı bir inceleme ile ortaya konulması ve olayla uygun illiyet bağının eksiksiz bir şekilde kurulması gerektiği,
İlgili kira sözleşmesi ... tarihi itibariyle feshedildiği için sorumluluğun yerine getirildiği, mahkeme kararlarının gerekçeli olma zorunluluğunun bulunduğu, yerinde herhangi bir tespit yapılmaksızın, sadece ödeme emri üzerinden tazmin hükmü verilemeyeceği itirazında bulunulmaktadır.
Maddi Olayın Tüm Unsurlarıyla İncelenmesi
Maddi Unsurları Bağlamında Konunun Esastan İncelenmesi
Taşınmazların tahsisine ve belediye idaresinin bu husus da görev ve yetkisine ilişkin yasal çerçeve şu şekildedir;
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Taşınmaz tahsisi'' başlıklı 47 inci maddesinde;
“Kamu idareleri, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanılamaz.”
hükmü yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun “Meclisin Görev ve Yetkileri” başlıklı 18 inci maddesinin (e) bendinde;
“Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” denilmek suretiyle belediye meclisine taşınmaz malları tahsis yetkisi verilmiştir. Meclisin bu yetkisini nasıl ve ne şekilde kullanacağı ise aynı Kanunun “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75inci maddesinin ‘d’ bendi ile hüküm altına alınmıştır. Söz konusu 75 inci madde de;
“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
…
d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.
Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.”
denilmektedir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, kamu idarelerinin kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için belediyenin mülkiyetindeki taşınmazları asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere belediye meclisi kararıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebileceği, tahsis edilen taşınmazların tahsis amacı dışında kullanılamayacağı, ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarına belediyelerce tahsis edilen taşınmazların kamu konutu olarak kullanılamayacağı anlaşılmaktadır.
Dosya ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde;
Somut olayda; ... tarih ve ... nolu Meclis Kararı ile bir adet konut kiralandığı ve ... Kaymakamlığına Kaymakamlık hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 yıl süre ile tahsis edildiği, ... tarih ve ... nolu Meclis Kararı ile ... tarihinde bitecek tahsisin kira sözleşmesinin uzatılarak devamı yönünde karar alındığı anlaşılmakta olup,
Tahsis işlemine konu taşınmazın Belediyenin mülkiyetinde olan taşınmazlardan olmaması ve ilgili taşınmazın kamu konutu olarak kullanılmasının tespiti üzerine, söz konusu işlemin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olduğu görülmektedir.
Dilekçilerce; Kaymakamlık Makamının ... tarihli ve ... sayılı yazısı ile Kaymakamlık hizmetlerinde kullanılmak üzere tahsis edilen Daire kararına konu dairenin 2018 yılı Kasım ayı içerisinde tahliye edileceğinin bildirildiği ve buna istinaden ilgili kira sözleşmesinin ... tarihi itibariyle feshedilerek, mal sahibine gerekli bildirimlerin yapıldığı ifade edilmiştir. Yapılan fesih ile birlikte ileriye yönelik mevzuata aykırı işleme mani olunsa da, yapılan işlemin, yılın ilk 10 ayına ilişkin, sebep olunan kamu zararını giderici bir mahiyeti bulunmamaktadır.
Manevi Unsurları Bağlamında Konunun Sorumluluk Yönünden İncelenmesi
Temyize konu Daire kararında sorumluluk tesisi şu şekildedir.
5018 sayılı Kanun çerçevesinde Sorumlu Tutulacak Görevli ve Yetkililerin Belirlenmesi Hakkında 14.06.2007 tarih 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararında;
“5018 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğu, bu işlemleri yetkili ve görevli olarak yapmalarına ve yapılan giderin bu kişilerce düzenlenen belgeye dayanılarak yapılması hususlarına göre belirlenmektedir. Bu nedenle mevzuatına göre oluşturulan kurul, komisyon veya benzeri bir organ tarafından düzenlenen keşif, rapor, tutanak, karar veya ödemeye esas benzeri belgelerden doğacak sorumluluğa, işlemi gerçekleştiren ve bu belgeyi düzenleyip imzalayan kurul üyelerinin de dâhil edilmeleri …” denildiği,
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclis Kararlarının Kesinleşmesi” başlıklı 23’üncü maddesinde “Belediye başkanı hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir.” hükmü yer almaktadır. Belediye Başkanının mevzuata aykırı olarak tesis edilen tahsis işlemiyle ilgili meclis kararını iade etme hakkı olmasına rağmen iade etmemesi nedeniyle de bu işlemden sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.
5018 sayılı Kanun’un 31’inci maddesindeki “… Kanunların veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur…” hükmünden hareketle meclis kararıyla tesis edilen mevzuata aykırı bu işlem için gerçekleştirme görevlisi ve harcama yetkilisinin sorumluluğunun kaldırılması ve meclis kararında imzası bulunan belediye başkanı ve meclis üyelerinin sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek,
Somut olaya konu kamu zararının tazmininden ilgili meclis kararında evet oyu bulunan meclis üyeleri ile Belediye Başkanının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir.
İlam hükmünde kiralanan daire için bütçeden yapılan ödemenin kamu zararı olduğu, hukuka aykırı işlem neticesinde sebep olunan kamu zararından İlişikli ödeme emirlerinde imzası bulunan Harcama Yetkilileri, Gerçekleştirme Görevlileri ve mevzuata aykırı olan bu işlemin Meclis Kararına istinaden yapıldığından sebeple kararda olumlu oyuyla bulunan meclis üyelerinden tazminine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Meclis Kararına olumlu oy Kullanan Meclis Üyelerinin Sorumluluğuna ilişkin olarak;
Söz konusu tahsis işlemi ... tarih ve ... nolu Meclis Kararı ile bir adet konut kiralandığı ve ... Kaymakamlığına Kaymakamlık hizmetlerinde kullanılmak üzere 3 yıl süre ile tahsis edilmesi, ... tarih ve ... nolu Meclis Kararı ile ... tarihinde bitecek tahsisin kira sözleşmesinin uzatılarak devamı yönünde karar alınması üzerine gerçekleştirilip hukuka aykırı işlemin devamının sağlandığı anlaşılmış olup,
5018 sayılı Kanun Çerçevesinde Sorumlu Tutulacak Görevli ve Yetkililerin Belirlenmesi Hakkında 14.06.2007 tarih 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararında; “5018 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğu, bu işlemleri yetkili ve görevli olarak yapmalarına ve yapılan giderin bu kişilerce düzenlenen belgeye dayanılarak yapılması hususlarına göre belirlenmektedir. Bu nedenle mevzuatına göre oluşturulan kurul, komisyon veya benzeri bir organ tarafından düzenlenen keşif, rapor, tutanak, karar veya ödemeye esas benzeri belgelerden doğacak sorumluluğa, işlemi gerçekleştiren ve bu belgeyi düzenleyip imzalayan kurul üyelerinin de dâhil edilmeleri ve bu işlem nedeniyle harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine dair…” denilmekte olduğundan,
Tahsis işlemine konu taşınmazın Belediyenin mülkiyetinde olan taşınmazlardan olmaması ve ilgili taşınmazın kamu konutu olarak kullanılması sonucu hukuka aykırı işlemin neticesinden; 5018 sayılı Kanunun 71’nci maddesinde kamu zararından sorumluluk için aranan maddi, manevi unsurun varlığı ve kamu görevlisinin fiili ve kamu zararı neticesi arasında var olması gerekli illiyet bağının bulunması sebebiyle, Belediye Meclis Üyelerinin sorumluluğuna hükmedilmesi yerindedir.
Belediye Başkanının Sorumluluğuna İlişkin olarak;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclis Kararlarının Kesinleşmesi” başlıklı 23’üncü maddesinde “Belediye başkanı hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir.” hükmü yer almaktadır. Belediye Başkanının mevzuata aykırı olarak tesis edilen tahsis işlemiyle ilgili meclis kararını iade etme hakkı olmasına rağmen iade etmemesi nedeniyle de bu işlemden sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmaktadır.
HÜKÜM
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde; 7. Dairece 180 sayılı ek ilamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE; oyçokluğuyla, karar verildi.
(Sayıştay Temyiz Kurulunun 23.03.2022 tarih ve 51389 sayılı kararı)
Yorum Bırak