GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

27.11.2019 tarihli ve 08 sayılı İlamın 2’nci maddesiyle; mülkiyeti Belediyeye ait olan 25 adet taşınmazın satışına ilişkin ihale kararlan üzerinden damga vergisi alınmaması sonucu neden olunan ... TL kamu zararının Muhasebe Yetkilisi ……..’dan (Mali Hizmetler Müd.) tek başına tazminen tahsiline karar verilmişti.

Bu defa, Muhasebe Yetkilisi …….’nın (Mali Hizmetler Müd.) tazmin hükmüyle ilgili olarak yaptığı temyiz başvurusu üzerine Kurulca alınan 14.07.2021 tarih ve 49919 tutanak numaralı Temyiz Kurulu kararında Temyiz Kurulu, Daire Kararı’na esas yönünden katılmış olup, kararda özetle;

İhale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğine haiz kuramların her türlü ihale kararlarının binde 5,69 oranında damga vergisine tabi olduğu, dolayısıyla belediyelere ait ihalelerde ihale komisyonu görevini ifa eden belediye encümeninin almış olduğu ihale kararlan tutarlan üzerinden de binde 5,69 oranında damga vergisi tahsil edilmesi gerektiği, ancak Belediyenin mülkiyetinde bulunan 25 adet taşınmaza ilişkin encümen kararları ile ihale satış dosyalarının incelenmesinde, taşınmazların satışına ilişkin ihale kararı sebebiyle kesilmesi gereken binde 5,69 oranındaki damga vergisinin alınmadığının anlaşıldığı,

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununa göre vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde; ziyaa uğratılan vergi için vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi de hesaplanarak müeyyide uygulanması gerektiği, kuşkusuz bu müeyyidelere karşı sorumlu/mükellefin söz konusu Kanun uyarınca uzlaşma ve cezalarda indirme talebi ile vergi mahkemelerinde dava açma yolu bulunduğu, Sayıştay ilamıyla mükellef veya sorumlunun yararlanabileceği bu yollar kapandığı gibi bu durumun potansiyel kamu geliri olan vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden de vazgeçilmesi sonucunu doğurduğu, tazmin konusu işlemle vergi ziyaına yol açıldığının düşünülmesi halinde uygulanacak müeyyideleri ve kanun yollarını belirlemek için gerektiğinde vergi incelemesi yaptırmak suretiyle işlem tesis edilmesi için konunun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılması gerektiği,

Belirtilerek;

Yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması için konunun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına yazılmasını teminen yeniden hüküm tesisi için 08 sayılı İlamın 2’nci maddesi ile verilen tazmin hükmünün bozularak dosyanın Dairesine tevdiine,

Karar verilmiştir.

Bunun üzerine, 226 sayılı ek ilamın 1. Maddesi ile; mülkiyeti belediyeye ait olan 25 adet taşınmazın satışına ilişkin ihale kararları üzerinden damga vergisi alınamaması sonucu ………… TL kamu zararını tazminen Muhasebe Yetkilisi ………….’nın sorumluluğuna hükmedilmiştir.

Sorumlu dilekçesinde özetle;

Sayıştay Ek İlamının, bozmaya dair Sayıştay Temyiz Kurulu ilamına açıkça aykırı olduğunu,

Yapılan satış ihalesinin sözleşmeye bağlanmamış olup, tahsili için 6183 sayılı Yasa uyarınca taksitlendirme yapılmış olmasının sözleşmeye bağlandığı sonucunu ortaya çıkarmadığını Dolayısıyla söz konusu bu işlem nedeniyle alınması gereken damga vergisinin, ihale karar damga vergisi olduğu, onun da tahsil olunduğunu,

Mali Hizmetler Müdürü olarak Belediye Encümeninde bulunmuş olmanın ihale kararları gereği kesilmesi gereken damga vergisini takip etme zorunluluğunun olduğu yönündeki değerlendirmenin herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle herhangi bir kamu zararı söz konusu olmadığını, ifade etmiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; bu Kanuna ekli (1) sayılı Tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği, “Mükellef”in düzenlendiği 3’üncü maddesinde; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği belirtilmiş olup, 4’üncü maddesinde de; bir kâğıdın tabi olacağı verginin tayini için o kâğıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kâğıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammum ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kâğıt üzerinde başka bir kâğıda atıf yapılmış ise atıf yapılan kâğıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı, hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanuna ekli (I) sayılı Tablonun "I-Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı İhtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 nispetinde; "II- Kararlar ve mazbatalar" başlıklı bölümünün 5766 sayılı Kanunla değişik 2 nci fıkrasında ise, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğine haiz kurumların her türlü ihale kararlarının binde 4,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. (2018 yılı için damga vergisi oranlarının, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun l/A-1 fıkrasındaki kağıtlar için binde 9,48; II/2 fıkrasındaki kağıtlar için binde 5,69 olarak belirlenmiştir.)

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğine haiz kurumların her türlü ihale kararları binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir. Dolayısıyla belediyelere ait ihalelerde ihale komisyonu görevini ifa eden belediye encümeninin almış olduğu ihale kararları tutarları üzerinden de binde 5,69 oranında damga vergisi tahsil edilmesi gerekmektedir.

Belediyenin mülkiyetinde bulunan 25 adet taşınmaza ilişkin encümen kararları ile ihale satış dosyalarının incelenmesinde, taşınmazların satışına ilişkin ihale kararı sebebiyle kesilmesi gereken binde 5,69 oranındaki damga vergisinin alınmadığı anlaşılmıştır.

Diğer taraftan Vergi Usul Kanununa göre vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde; ziyaa uğratılan vergi için vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi de hesaplanarak müeyyide uygulanması gerekmektedir. Kuşkusuz bu müeyyidelere karşı sorumlu/mükellefin söz konusu Kanun uyarınca uzlaşma ve cezalarda indirme talebi ile vergi mahkemelerinde dava açma yolu bulunmaktadır. Sayıştay ilamıyla mükellef veya sorumlunun yararlanabileceği bu yollar kapandığı gibi potansiyel kamu geliri olan vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden de vaz geçilmesi sonucu doğmaktadır. Tazmin konusu işlemle vergi ziyaına yol açıldığının düşünülmesi halinde uygulanacak müeyyideleri ve kanun yollarını belirlemek için gerektiğinde vergi incelemesi yaptırmak suretiyle işlem tesis edilmesi için konunun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılması gerekir.

Bu itibarla yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması için 14.07.2021 tarih ve 49919 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında belirtildiği üzere, konunun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına yazılmasını teminen yeniden hüküm tesisi için 8-226 sayılı ek ilamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün BOZULARAK dosyanın Dairesine TEVDİİNE, (Daire Başkanı ...…, Üyeler ....’ın karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile, karar verildi.

(Sayıştay Temyiz Kurulunun 12.10.2022 tarih ve 52365 sayılı kararı)