4 sayılı İlamın 1’inci maddesiyle; … Üniversitesi tarafından … Belediyesince bildirilen Kanalizasyon ve Su Tesisi Harcamalarına Katılma Payı borcunun 3. ve 4. taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine tahakkuk ettirilen gecikme zammının ödenmesi nedeniyle oluşan … TL kamu zararının Harcama Yetkilisi … (İdari ve Mali İşler Daire Başk.) ile Gerçekleştirme Görevlisi … (Şube Müd.)’den müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmiştir.

… Üniversitesinin kanalizasyon ve su tesisi harcamalarına katılım borcu ile ilgili olarak;

… Belediyesi tarafından … Üniversitesine yazılan … tarih ve … sayılı Yazıda; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 87-92 maddelerine istinaden tahakkuk ettirilen toplam … TL tutarındaki kanalizasyon ve su tesisleri katılım payının 4 eşit taksitte ödenmesi gerektiği bildirilmiş, 1. ve 2. taksit tutarı olan … TL’lik katılım payı borcu Üniversite tarafından zamanında ödenmiş, anılan yazıya göre 3. taksitin son ödeme tarihi 31.03.2018 iken, 5 Aralık 2017 tarihinde 30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 86. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununa Ek 2’nci madde eklenmiştir.

5393 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 2 ile; “Kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su tarife ücreti tüketim miktarına bakılmaksızın sabit tarife ücreti olarak belirlenir ve konutlar için belirlenen en düşük su ve atık su tarife ücretinin yüzde 50 fazlasını geçemez. Belediyeler temiz şebeke suyu hizmeti vermediği yerleşim yerlerindeki kamu kurumlarından herhangi bir ad altında ücret talep edemez. Kamuya ait eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve hastanelerden abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilemez.” hükmü getirilmiş ve bu hüküm 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3. taksitin vade tarihinde görev yapan Harcama Yetkilisi (İdari ve Mali İşler Daire Başkanı …) dâhil ilgili Dairede görev yapan diğer kişilerce Üniversitenin temiz su (kullanım suyu) ihtiyacını kendi imkânları ile temin ettiği gerekçesi ile Ek Madde 2’ye göre kanalizasyon ve su tesisleri katılım payının 3. ve 4. taksitinin ödenip ödenmeyeceği konusunda tereddüt yaşanmış ve Daire Başkanı imzalı … tarihli Yazı ile Hukuk Müşavirliğine ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına görüş sorulmuş, akabinde Hukuk Müşavirliğince yazılan görüş Yazısında;

“…5393 sayılı Kanun’un Ek 2’nci maddesinde kamu kurumlarından alınmayacak katılma payı, su tesisleri harcamalarına katılma payı olarak sınırlandırılmış değildir. Bu itibarla belediyelerin Üniversitemizden almaması gereken katılma paylarının yol harcamalarına, kanalizasyon harcamalarına, su tesisleri harcamalarına katılma paylarını kapsadığı düşünülmektedir.

İlgi yazıdaki bilgiler ve yukarıda izah olunan mevzuatın birlikte tetkikinden, Üniversitemize temiz şebeke suyu hizmeti vermediği anlaşılan … Belediyesinin bu hususta herhangi bir ad altında ücret talep edemeyeceği, Üniversitenin bir bütün olarak eğitim kamu kurumu olduğu gözetilerek, abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilemeyeceği, 1/1/2018 tarihinden önce tahsil edilen abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ödemeler için önceki düzenlemelerin uygulanacağı ancak bu tarihten sonra katılma payı da dâhil zikredilen türdeki kanuna aykırı tahsilatların Belediyeden iadesinin istenmesi gerektiği..." ifade edilmiştir.

Hukuk Müşavirliği mütalaası dikkate alınarak; Rektör V. Prof. Dr. … imzalı olarak … Belediye Başkanlığı’na yazılan …tarihli Yazıda; 5393 sayılı Kanun Ek Madde 2 gereği … Kampüsünde temiz suyun kendi imkânları ile sağlandığı için, kanalizasyon ve su tesisleri katılım payının 3. ve 4. taksit ödemelerinin yapılamayacağı bildirilmiş ve … Kampüsü dışında olup temiz suyu Belediye tarafından sağlanan ve kanalizasyon ve su tesisleri katılım payı adı altında ödemesi yapılacak olan Üniversitenin taşınmazlarının listesi ile ödenecek tutarların bilgisi istenmiştir.

Ancak … Belediyesinin … tarihli cevabi yazısında; 5393 sayılı Kanunun Ek 2’nci maddesinin 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girdiği, Üniversiteye ait katılım payının 2017 yılında tahakkuk ettiği, … TL tutarındaki 3. ve 4. taksitlerin ödenmesi gerektiği, ayrıca Üniversitenin kendi imkânları ile sağladığı temiz şebeke suyundan bir bedel alınmadığı bildirilmiştir.

Bunun üzerine yine dönemin (3. taksitin vade tarihinde görev yapan) Harcama Yetkilisi İdari ve Mali İşler Daire Başkanı … tarafından … tarihli Yazı ile … Kampüsündeki taşınmazlar için kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katılım payının ödenip ödenmeyeceği konusunda Hukuk Müşavirliğine 2. kez görüş sorulmuş, Hukuk Müşavirliğinin …tarihli cevabi Yazısında ise; önceki mütalaanın yeterli olduğu belirtilerek; tereddüt uyandıran husustaki hukuki mütalaa aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:

“…Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 27/9/2017 tarihli ve 1030 sayılı yazısı ekinde yer alan 7061 sayılı sayılı Kanun’un gerekçesi şöyledir:

“Kamu kurumlarına uygulanan su ve atık su tarifelerinde uygulama birliğinin sağlanması, su tüketim bedellerinin kamuya olan yükünün düşürülmesi ve kamuya uygulanan yüksek artırımlı tarifelerin makul bir düzeye indirilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanacak su ve atık su tarifelerine sınır getirilmekte, kamuya ait eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve hastanelerden abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat ve güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilmemesi amaçlanmaktadır. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ödemeler için önceki düzenlemeler çerçevesinde uygulamanın devam edeceği tabiidir.”

Kanunların yürürlüğü ile ilgili Danıştay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 3.7.1989 tarihli, E.1988/5, K.1989/3 sayılı kararı şöyledir:

“Yasaların ilişkin oldukları olaylara uygulanmalarında üç farklı durum ortaya çıkabilmektedir.

-Yürürlük tarihinden önceki olayları kapsayan yasalar,

-Yürürlüğe girmesine rağmen yürürlükten kalkmış bulunan önceki yasanın geçerli olduğu durumlar,

-Yürürlük tarihiden itibaren ilişkin olduğu olaylara uygulanan yasalar.

Bu farklı durumların ortaya çıkardığı derhal uygulama, etkiyi sürdürme ve geriye yürümeme olarak tanımlanan üç norm, ceza hukuku alanına ilişkin anayasal geriye yürümezlik kuralı dışında (Anayasa, Madde: 38) doğrudan bir Anayasa kuralı tarafından düzenlenmediği gibi, 1322 sayılı Kanunların ve Nizamnamelerin Sureti Neşir ve İlanı ve Meriyet Tarihi Hakkında Kanun da bir hüküm getirmiş değildir.

Yasa zaman bakımından bir uygulama kuralı getirmişse buna uyulacağı ve yukarıda sözü edilen üç norma başvurmaya gerek olmadığı kuşkusuzdur. Bunu izleyen ikinci kural, kanunların derhal uygulanmasıdır. Bu kuralı Anayasa Mahkemesinin bir kararı ile de doğrulayabiliriz: İster özel hukuk ister kamu hukuku dalında olsun, kanunlar, kural olarak derhal etkilerini gösterirler."

Anayasa'nın 73'üncü maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır." Kanunsuz vergi olmaz.

Bu bağlamda Kanunun yürürlük tarihinden itibaren ortadan kaldırılan katılım payı ve benzeri ödemelerin Belediyece tahsili -kanuni dayanağı bulunmadığından- mümkün değildir.

Sonuç olarak;

Maddenin yürürlüğe girmesinden (1/1/2018) önce tahsil edilmiş katılım paylarının önceki düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilerek Belediyeden geri istenemeyeceği, ancak henüz tahsil edilmemiş katılım payı ve benzeri ödemelerin de Belediye tarafından talep edilmesinin kanuna aykırı olduğu mütalaa edilmektedir.”

Bu görüş üzerine; Rektör V. Prof. Dr. … imzalı olarak … Belediye Başkanlığı’na gönderilen … tarihli Yazı ile; “…kanunun yürürlük tarihinden itibaren ortadan kaldırılan katılım payı ve benzeri ödemelerin Belediyece tahsili kanuni dayanağı bulunmadığından mümkün olmadığı, henüz tahsil edilmemiş katılım payı ve benzeri ödemelerin Belediye tarafından talep edilmesinin kanuna aykırı olduğu” gerekçesine dayanılarak Üniversitenin taşınmazlarına ait kanalizasyon ve su tesisleri katılım payı 3. ve 4. taksit ödemelerinin yapılamayacağı son defa bildirilmiştir.

Üniversitenin bu tarihten sonra kalan (3. ve 4. taksit tutarı) … TL borcunu ödememesi üzerine Belediyece yazılan (Üniversite evrak kayıt tarihi:… olan) yazı ile borcun yasal yollardan takip edileceği bildirilmiş ve Üniversite …tarihi itibariyle hesaplanmış kanalizasyon ve su yatırımları katılım payı borcu ile birlikte bu borcun vadesinde ödenmemiş olan kısmı (2017 yılına ait olup ödenmeyen 3. ve 4. taksitler) üzerinden hesaplanmış … TL (Hesap Kartında … TL olarak tahakkuk etmiş ise de bunun … TL’si daha sonra iade edilmiştir.) tutarındaki gecikme zammı toplamı … TL’lik borcunu, … tarih ve … yevmiye no.lu ödeme emri belgesi ile ödemiştir.

Temyize konu İlamda; … Belediyesince Üniversiteye bildirilen kanalizasyon ve su tesisi harcamalarına katılım payının, 5393 sayılı Belediye Kanununa eklenen EK 2’nci maddenin yürürlüğe girdiği 01.01.2018 tarihinden önceki dönemi kapsadığı için bu madde kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ilgili borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle 5018 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre gecikme zammı tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği gerekçesine dayanılarak … TL tutarındaki kamu zararının ödemeyi gerçekleştiren (…tarihli ve … yevmiye no.lu ödeme emri belgesini imzalayan) gerçekleştirme görevlisi … (Şube Müd.) ile harcama yetkilisi … (İd. Ve Mali İşl. Dai. Başk.)’den tazminine karar verilmiştir.

Bu kez adı geçen sorumlularca hem esas hem de sorumluluk hükmüne karşı öne sürülen gerekçelerle temyiz itirazında bulunulmuştur.

Sorumluluk hususu ile ilgili olarak;

Temyiz dilekçelerinde; zaruri ödeme niteliğindeki gecikme zammının ödemesini yapanların sırf ödeme işlemi nedeni ile sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, zamanında borç ödemesini yapmayarak gecikmeye sebebiyet verenler ile verdiği görüş nedeniyle ödeme sürecini geciktirenlerin de sorumluluğa dâhil edilmesi ve konunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 12. maddesi çerçevesinde incelenmesi gerektiği, öne sürülmüştür.

İlamda ilişikli tutulan ödeme emri belgesi ile ödenen … TL tutarındaki gecikme zammı, … Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı Yazı ile Üniversiteye bildirdiği kanalizasyon ve su tesisleri katılım payından son ödeme tarihi 31.03.2018 ve 30.09.2018 olan ve anılan tarihlerde ödenmeyen 3. ve 4. taksit tutarları ile alakalıdır. Yukarıda sürece ilişkin yapılan açıklamalardan da görüleceği üzere; 3. ve 4. taksit ödemelerinin vade tarihlerinde görev yapan İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı görevlilerince, 01.01.2018 tarihinden sonra yürürlüğe giren 5393 sayılı Kanunun Ek Madde 2’deki hükümler nedeniyle katılım payı borcunun ödenip ödenmeyeceği konusunda tereddüt yaşanmış ve Hukuk Müşavirliğinin görüşleri de alınarak yapılan değerlendirmede; Ek Madde 2 gereği ortadan kaldırılan katılım payı ve benzeri ödemelerin Belediyece tahsilinin kanuni dayanağı bulunmadığı kanaatine varılmış ve Rektörlük Makamının ilk … tarih ve …sayılı Yazısı ve ardından (… Belediye Başkanlığınca gönderilen ödeme emri konulu yazı üzerine) … tarihli Yazısı ile Üniversitenin taşınmazlarına ait kanalizasyon ve su tesisleri katılım payı 3. ve 4. taksit ödemelerinin yapılamayacağı … Belediye Başkanlığına bildirilmiştir.

Daha sonra gecikme zammı ile birlikte tahakkuk ettirilen katılım payı borcu, 28.11.2019 tarihinde Üniversitenin İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı biriminde görev yapan kişilerce (gerçekleştirme görevlisi … ile harcama yetkilisi …) ödenmiştir. Dolayısıyla gecikme zammının, Üniversitenin geçmiş yıldaki borcunun –dönemin görevlilerince- vadesinde ödenmemesinden kaynaklı olarak tahakkuk ettirildiği ve cari dönemde görev yapanların bu gecikmeye sebebiyet vermedikleri ortadadır.

Diğer taraftan sözü edilen borcun vade tarihlerinde görevde olan İdari ve Mali İşler Başkanlığı görevlilerince, değişen mevzuat hükmü karşısında yaşanan belirsizlik nedeniyle ödemeyi yapıp yapmama konusunda tereddüte düşüldüğü, bu süreçte kamu zararına sebebiyet vermemek adına gerekli gayretin gösterdiği, Hukuk Müşavirliğinden görüşler alındığı ve ilgili Belediye ile yazışmalar yapıldığı görülmekle; mevzuatın değişmesinden sonra yaşanan süreç nedeniyle borcun geç ödenmesinde ve sonucunda gecikme zammının oluşmasında geçmiş dönem görevlilerinin de kasıt, kusur veya ihmallerinin olduğu söylenemez.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesinde; kamu zararı; “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.” şeklinde tanımlanmış olup, bu Kanundaki hükümler çerçevesinde kamu zararından sorumlu tutulacak kamu görevlilerinin tespitine yönelik çıkarılmış 14.06.2007 tarihli ve 5189/1 no.lu Sayıştay Genel Kurul Kararında ise; mali sorumluluktan bahsedebilmek için,

-Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem,

-Kamu zararı,

-Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle söz konusu zarar arasında illiyet bağı, şeklinde üç unsurun varlığına ihtiyaç bulunduğu belirtilmiştir.

Anılan düzenlemeler çerçevesinde Sayıştay tarafından kamu zararının tazminine hükmedilebilmesi için; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemin bulunması; bu işlem veya eylem sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması ve bu durum ile karar veya eylem arasında illiyet bağının bulunması şartlarının birlikte oluşması gerekmektedir.

Bu manada kanalizasyon ve su tesisleri katılım payı borcuna bağlı gecikme zammının, İlamda sorumlu tutulan harcama yetkilisi … ve gerçekleştirme görevlisi … ile beraber geçmiş dönemde görev yapan diğer ilgili kişilerin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan kusurlu karar, işlem ve eylemleri neticesinde ortaya çıkmadığı anlaşıldığından, mali sorumluluk şartlarının oluşmadığı bahse konu olayla ilgili olarak 5018 sayılı Kanunun 71’inci maddesinde tanımlanan “kamu zararı”na hükmedilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla; başvurucuların sorumlulukla ilgili itirazları kabul edilerek, 4 sayılı İlamın 1’inci maddesi ile verilen … TL tutarındaki tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi gereğince KALDIRILMASINA, oybirliğiyle, karar verildi.

(Sayıştay Temyiz Kurulunun 05.10.2022 tarih ve 52364 sayılı kararı)