YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davalı idarece 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun istisnaları düzenleyen 3. maddesinin (g) bendi uyarınca 16/12/2020 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen "Karot Projeleri İçin Operatörlü Traktör ve Ekipmanları Kiralanması Hizmet Alımı" ihalesi uhdesinde kalan davacı şirket tarafından, ihale tarihinden sonra açıklanan %21,56 oranındaki asgari ücret artışının öngörülemez nitelikte olduğundan bahisle mücbir sebep olarak kabul edilmesi, ihale dokümanında yer alan fiyat farkı verilmeyeceğine dair düzenlemenin işbu ihalede uygulanmaması ve sözleşme kapsamında fiyat farkı ödenmesi talebiyle 30/12/2020 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; 16/12/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihaleden sonra 28/12/2020 tarihinde %21,56 oranında artışla 2021 yılı asgari ücretinin brüt 2.825,90-TL olarak belirlenmesi üzerine davacı tarafından, asgari ücretteki artış oranının beklenenden fazla olduğu ve 24 saat esasına göre istihdam edilecek operatörlerin yaklaşık maliyetinin %70'lik kısmını asgari işçilik maliyeti oluşturduğundan bahisle asgari ücretin yıllık enflasyon oranından daha yüksek belirlenmesinin mücbir sebep sayılması gerektiği ileri sürülerek başvuru yapılmış ise de, davacı tarafından ihale dokümanına herhangi bir itirazda bulunulmadığı, sözleşme imzalanması aşamasında asgari ücret artışının mücbir sebep sayılması şeklindeki itirazın Türk Ticaret Kanunu kapsamında basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı, asgari ücret artış oranının son 5 yıl baz alındığında öngörülemez olduğunun kabulüne imkân bulunmadığı anlaşıldığından, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacı şirketin 2021 yılı asgari ücret artış oranının enflasyon oranının üzerinde gerçekleştiğinden bahisle bu hususun mücbir sebep olarak kabul edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu işin teklif verilen kısımlarının her biri için çalıştırılması öngörülen 10 operatörün maliyetinin ihaleyi sonuçlandıran teklif tutarının üzerinde kaldığı, personel çalıştırılmasına yönelik hizmet alımı ihalelerinde fiyat farkının düzenlenmesi gerektiği, sözleşmede fiyat farkı ödenmeyeceğine dair kuralın mücbir sebep nedeniyle işlerlik kazanmaması ve fiyat farkı ödenmesi gerektiği, asgari ücretteki artışın öngörülebilir nitelikte olmadığı, enflasyon oranının üzerindeki artışın teklif verildikten sonra ilan edildiği, teklif tarihi ile sözleşme tarihi arasındaki gelişmelerin sözleşme imzalanmasına yönelik kararı etkilediği, bu şartlarda imzalanacak sözleşmenin ticari anlamda karşılanması imkânsız bir yük oluşturacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı şirketin itirazına konu ettiği maliyet hesabının yerinde olmadığı, asgari ücret artış oranının özellikle son yıllardaki enflasyon oranları göz önünde bulundurulduğunda beklenmeyecek nitelikte sayılamayacağı, ihale dokümanında fiyat farkı ödenmeyeceğinin açıkça ifade edildiği, önceden belirlenmiş kuralları göz önünde bulundurmak suretiyle teklif vermesi gereken davacı şirketin mücbir sebep iddiasının yerinde olmadığı, ihale dokümanında öngörülen fiyat farkı ödenmeyeceğine dair kuralın istisnası sayılabilecek bir mücbir sebebin davaya konu uyuşmazlıkta söz konusu olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA, 24/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(Danıştay 13. D., T. 24.6.2021, E. 2021/2231, K. 2021/2486)