Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme uyarınca kararlaştırılan cezanın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, yargılama giderleri yönünden bozulmuş, taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesi'nce incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay'a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince; taraflar arasında imzalanan sözleşmede kararlaştırılan ceza,niteliği itibariyle ifaya ekli ceza olup, sözleşmenin 31. maddesi uyarınca oranı binde 3 olarak belirlenmiştir. İş sahibi davacı ... oluşturduğu komisyon marifetiyle, sözleşmeye konu hizmet binasının tamamlanmış olduğunu tesbit ettirmiş, daha sonra işin geçici kabulünü yapmıştır. Taraflarca tanzim ve imza edilen 05.11.2010 tarihli geçici kabul tutanağına göre, işin bitim tarihinin 03.09.2008 olduğu belirlenmiş ve bu tarihten önce, davacı ... tarafından, davalı yükleniciden gecikmeye bağlı cezai şart talep edileceğini içeren ihtirazî kayıt düşülmediği veya bu sebeple bir ihtarda bulunulmadığı görülmektedir. Sonuç olarak geçici kabulün yapıldığının anlaşıldığı, geçici kabule engel olabilecek eksik kusur ve arızanın bulunmadığı tesbit edildiğinden, BK 158/II. md. hükmü uyarınca ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin iş kabul edilmekle; sözleşmenin 31. maddesinde düzenlenen söz konusu ceza, kabul yapılmakla düşeceğinden, davanın tümden reddi gerekirken; mahsup yapılmak suretiyle davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, zuhulen yazılı gerekçe ile bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 315,00 TL para cezası ile bakiye 17,70 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, aşağıda yazılı bakiye 16,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 136,00 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
02.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02.07.2019 tarih ve 2018/4821 E., 2019/3113 K. nolu kararı)
Yorum Bırak