.......... Belediyesi tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesi kapsamında açık ihale usulü ile yapılan .......... alımında, hakediş ödemesinin zamanında yapılmaması sebebiyle alacaklı firma tarafından ilamsız icra takibi başlatılması neticesinde asıl alacağa bağlı olarak icra masrafları ve avukatlık vekalet ücreti ödenmesi sonucu .......... TL tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği iddialarıyla ilgili olarak dosyada mevcut bilgi ve belgeler değerlendirilmiştir.
10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Kamu zararı" başlıklı 71 inci maddesinde; kamu zararı, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanmış olup kamu zararının belirlenmesinde mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılmasının esas alınacağı, ayrıca kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esasların Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesine dayanılarak çıkarılan ve 19.10.2006 tarihli ve 26324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde ise; kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesinin kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Kişisel sorumluluk ve zarar" başlıklı 12 nci maddesi ile "Kişilerin uğradıkları zararlar" başlıklı 13 üncü maddesi uyarınca 13.08.1983 tarihli ve 18134 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinde; bu Yönetmeliğin memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararların nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlandığı hüküm altına alınmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 5 inci maddesinde; memurların kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin uğradığı zararların memurlarca tazmin edileceği belirtilmiş olup sözü edilen zararlara dair amirlerin sorumlulukları Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde; zararların takibi ve yapılacak diğer işlemler ise Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kamu idarelerinin iş ve işlemlerini yürütmekle sorumlu olan memurların görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmeleri; kasıt, kusur veya ihmal suretiyle idareyi zarara uğratmamaları icap etmektedir. Şayet ihmal veya kusur ile bir zarar meydana gelmiş ise bu zararların takibine ilişkin olarak ilgili amirlere mevzuat ile birtakım sorumluluklar yüklenmiş olup bu sorumluluk, Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer aldığı üzere zararın vuku bulduğu tarihi izleyen üç gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletmek şeklinde düzenlenmiştir.
Söz konusu sorumluluğun, başka bir deyişle rücu mekanizmasını işletme yükümlülüğünün, yerine getirilmemesi halinde ise idareye ek mali külfet yüklenerek 5018 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Kamu zararının belirlenmesi" başlıklı 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (g) bendinde yer alan; "Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi", hükmüne istinaden kamu zararına neden olunacaktır.
Yapılan incelemede ise Belediye tarafından hakediş tutarının ilgili Şirkete zamanında ödenmemesi neticesinde borçlu Belediye nezdinde .......... İcra Müdürlüğü tarafından .......... Dosya No ile .......... tarihinde .......... TL tutarında takip başlatıldığı, bu tutarın .......... TL tutarının asıl alacak; .......... TL tutarının ise fer'i alacaklardan oluştuğu, .......... İcra Müdürlüğü tarafından Belediyeye .......... tarihinde tebliğ edilen ilamsız icra takip dosyasına Belediye tarafından itiraz edilmediği, asıl alacağın .......... tarihinde, feri alacakların ise .......... tarihinde ödendiği görülmüştür.
Sonuç olarak .......... tarih ve .......... numaralı ile .......... tarih ve .......... numaralı ödeme emri belgeleri ile toplam .......... TL bütçe gideri yapılmıştır. Bu tutarın, .......... TL tutarı asıl alacak olup geriye kalan .......... TL tutar, ödenmesine Kanunen cevaz verilmeyen ek mali külfet niteliğindedir.
Dolayısıyla; söz konusu ek mali külfet için asıl borcu vadesinde ödemeyen ilgililere yönelik olarak herhangi bir takip başlatılmaması suretiyle 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesinde; "kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması" şeklinde tanımlanan kamu zararına sebebiyet verildiği tespit edilmiştir.
Oluşan kamu zararında; rücu mekanizmasını işletme sorumluluğunu yerine getirmeyen harcama yetkilisi ile gerçekleştirme görevlisinin yanı sıra ilamsız icra takibinin Belediyeye tebliğ edilmesi ile durumdan bilgisi olan ve .......... tarih ve .......... nolu Başkanlık Makamı yazısı ile asıl alacağın yanında gecikme faizi ile icra takibine ilişkin giderlerin de ödenmesi talimatını veren ancak bu gecikmeli ödeme ile katlanılan ek mali külfetler için rücu mekanizmasını işletmeyen üst yönetici konumundaki Belediye Başkanının da sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu itibarla; İdare bütçesinden gecikme faizi ile icra takibine ilişkin giderler ödenmesine karşın sorumlularına rücu işlemlerinin yapılmaması sonucunda oluşan .......... TL tutarındaki kamu zararının; Üst Yönetici (..........) .........., Harcama Yetkilisi (..........) .......... ile Gerçekleştirme Görevlisi (..........) ..........'e
müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine, anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
(Sayıştay 3. Dairesinin 12.01.2023 tarih ve 429 sayılı kararı)
Yorum Bırak