Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.11.2004 gün ve 2004/91-440 sayılı kararın incelenmesi Davalı SSK vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15..Hukuk Dairesinin 27.02.2006 gün ve 2005/8195-2006/1042 sayılı ilamı ile; (...Yanlar arasında imzalanan sözleşme ve eki SSK Yapım İşleri Genel Şartnamesinin delil sözleşmesi olarak kabul edilen 20 ve 39. maddelerinde; işin devamı sırasında yükleniciye yapılacak ödemelerin kesin ödeme niteliğinde olmadığı ve bu ödemelerin kazanılmış hak oluşturmayacağı kabul edilmiştir. Yine imalat nevinin değişmesi sebebiyle yeni birim fiyat oluşturulmasının gerekmesi halinde ise birim fiyatın nasıl ve ne şekilde saptanacağı, 20.maddede, açıkça yazılmıştır. Bu nedenle dış cephede hazır sıva yerine granit seramik kaplaması malzemesi kullanılması yüzünden oluşturulacak yeni birim fiyatın, öncelikle şartnamenin 20.maddesindeki usullere uygun olarak saptanması zorunludur. Maddedeki yönteme aykırı şekilde belirlenen fiyatın idarece onaylanması -mahkemenin kabulünün aksine- davacı için kazanılmış hak oluşturmayacaktır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; mahallinde keşif yapılmak suretiyle 20.maddedeki yöntemle fiyatın belirlenmesi, bu şekilde fiyatın belirlenememesi halinde yapıldığı tarihteki mahalli rayiçten bedel saptanarak davanın çözümünden ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi SSK. 4958 sayılı Yasanın 23/c maddesi gereğince her türlü harçtan muaf olduğu halde ilam harcından sorumlu tutulması da doğru olmamıştır. Karar belirtilen nedenlerle bozulmalıdır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK. 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 11.07.2007 gününde, oybirliği ile karar verildi.
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 11.07.2007, E. 2007/334, K. 2007/535)
Yorum Bırak