… Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait taşınmaza ilişkin kira bedeli ödemesinin vadesinde gerçekleştirilmemesi sonucu gecikme zammı ödendiği görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde;

Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.

Kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü,

Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde;

“ a)…

b) İlgili: Kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri,

ifade eder.” hükmü,

“Sorumluluk” başlıklı 5’inci maddesinde;

“(1) Kanunun ilgili maddeleri gereğince, kamu görevlileri; kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, yönetilmesinden, kullanılmasından, korunmasından, kötüye kullanılmaması ve her an hizmete hazır bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludurlar.

(2) Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının geri ödenmesi sürecine, kamu görevlileri ile birlikte ilgililer de dahil edilir.

“Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinde ise;

“(1) Kamu zararının belirlenmesinde;

g) Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi,

esas alınır.”

hükmü yer almaktadır.

Yapılan incelemede, 10.08.2017 tarihinde … Büyükşehir Belediyesi ile Yüklenici arasında düzenlenen Kira Sözleşmesi’nin 8’inci maddesinde vade tarihleri belirlenmesine rağmen kira bedellerinin vadesinde ödenmediği buna istinaden … Orman İşletme Müdürlüğü’nün 20.12.2017 tarihli yazısı ile … TL borç tahakkuk ettirdiği görülmüştür. Anılan tutarın ihtiva ettiği unsurlar ise … TL sözleşme bedeli ve … TL gecikme zammıdır. Söz konusu yazıya istinaden ilgili tutarlar, ... Kira bedellerinin vadesinde ödenmemesi sonucu gecikme zammı ödenmesi suretiyle Belediyeye ek mali külfet yüklenmiş olup bu bedellerin vadesinde ödenmemesine gerekçe oluşturacak herhangi bir husus da bulunmamaktadır.

Savunmalarda, ayrıca gecikme zammı ödemesi, gerçek bir kişiye değil bir kamu kurumuna yapıldığından, toplam kamu kaynağında bir azalma olmadığı ve Sayıştay denetimine ilişkin kamu zararı olgusunda yer alan,kamu kaynağının üzerinde bırakıldığı kişi olarak “ahiz” kavramı somut olayda bulunmadığından kamu zararı şartlarının oluşmadığı iddia edilmiştir.

Kamu hesabına kaydedilen ve kurumun yönetim ve kullanımında olan her değer kamu kaynağıdır ve bu değerler kamu idaresinin yönetim ve sorumluluğu altındadır. Kamu hesabına kaydedilmiş bir değerde meydana gelecek olumsuz değişim kamu idaresinin mal varlığını doğrudan azaltacaktır ve kamu zararı da kamu kaynağındaki olumsuz değişimden kaynaklanmaktadır.

Diğer taraftan, kamu zararını tanımlayan 5018 sayılı Kanunun 71’inci maddesinde kamu gideri kavramına yer verilmemiş ise de bu kavram, kamu zararının belirlenmesine ilişkin kriterlerin esasını teşkil etmektedir ve kamu zararı tespitlerinde nakit esasına göre tutulan bütçe giderleri hesabına esas işlem ve tutarlardan hareket edilmektedir. Dolayısıyla her idarenin kendine ait bütçesi olduğundan kamu kaynağı ve buradan hareketle kamu zararı kavramı her idarenin kendi bütçesi içerisinde düşünülmelidir.

Ahiz kavramı, mevzuat düzenlemelerinde “ilgili” olarak ifade edilmektedir. Bu kavramın mevzuata eklenmesiyle, kamu zararının, sorumlusu olan kamu görevlilerinin tazmin/ ödeme yükümlülüğü muhafaza edilerek, oluşan zarardan ileri gelen değeri iktisap eden veya zarara neden olan üçüncü kişilerden (ahizlerden) tahsil edilebilmesi imkanı getirilmiştir. Kamu zararının muhatabında esasta değişikliğe gidilmeksizin, bir şekilde ortaya çıkan zararın telafi edilmesinde kamu görevlileri üzerindeki yükü hafifletmiştir. Ancak mevzuatta kamu zararının kurucu unsurları sayılırken “ilgilinin sebepsiz zenginleşmesi” şartına yer verilmemiştir. Dolayısıyla kamu zararına hükmedilen her olayda bir sebepsiz zenginleşmenin bulunması şart değildir. Bu nedenle kamu zararından sorumlu olan personelin ödeme ile yükümlü kılındığı tutarın, “ilgili” kavramına dahil olan kişilere rücu edilmesi uygulaması, somut olayın nev’ine göre söz konusu olacaktır. Somut olayda ise ilgili tarafta sebepsiz zenginleşme olmamakla birlikte, geçerli bir neden olmaksızın … Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait taşınmaza ilişkin kira bedelinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı ödenmesi sonucu Belediye bütçesine ek mali külfet yüklenmiş olup kamu zararına sebebiyet verilmiştir.

Söz konusu kamu zararından gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek belediye bütçesinden gecikme zammı ödenmesine neden olan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı …’nun harcama yetkilisi, Park ve Bahçeler Şube Müdürü …’nın ise gerçekleştirme görevlisi olarak sorumlulukları bulunmaktadır.

Sözleşme bedelinin vade tarihinden 26.07.2017 tarihine kadar Park ve Bahçeler Şube Müdürü görevini yürüten …’nun da aynı gerekçe ile görev süresiyle bağlı olarak gerçekleştirme görevlisi olarak sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu nedenlerle, ayrıntısı aşağıda yer alan tablolarda gösterilen toplam … TL kamu zararının;

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Çevre Koruma ve Kontrol Dai. Bşk.) … ile Gerçekleştirme Görevlisi (Park ve Bahçeler Şube Md.) …’ya,

… TL’sinin … (Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Bşk.) ile Gerçekleştirme Görevlisi (Park ve Bahçeler Şube Md.) …’ya,

müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,

(Sayıştay 1.Dairesinin 10.03.2020 tarih ve 10782 sayılı kararı)