YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Kütahya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nce 31/10/2017 tarihinde gerçekleştirilen "2018 Yılı Birliğimize Bağlı Sağlık Tesislerine 72 Kalem Temizlik Malzemesi Alımı" ihalenin davacı şirket üzerinde kalması üzerine, sözleşme imzalayan davacı şirketin mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu'nun 25/f ve 26. maddeleri uyarınca 1 (bir) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 12/12/2018 tarih ve 30623 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü'nce davacı ile imzalanan sözleşme uyarınca 31/07/2018 tarihinde çekilen siparişlerin teslim edilmediği yönünde sağlık tesislerince Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirimde bulunulması üzerine davacıya 20 gün süre verilerek söz konusu siparişlerin teslimi yönünde ihtarda bulunulduğu, davacı tarafından yapılan itiraz üzerine de İl Sağlık Müdürlüğü'nce kurulan tespit komisyonunun 11/10/2018 tarihli tutanağından, teslim edilmeyen ürünlere yönelik toplam tutarın KDV hariç 75.034,05-TL değerinde olduğunun ortaya konulduğu, söz konusu değerlendirme tutanağının davacıya tebliğ edilmesi ve sipariş verilen ürünlerin ihtarnamede verilen sürede teslim edilmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiği, idarenin ihtarına rağmen ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmeyen davacı şirketin 1 (bir) yıl süre ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına dair davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer taraftan, her ne kadar davacı tarafından kendisine ödemelerin yapılmadığı yönünde iddiada bulunulmakta ise de, sözleşme uyarınca ödemenin yapılmaması durumunun eksik veya kısmi mal teslimi yoluna gidilmesinin haklı gerekçe olarak sunulamayacağı, davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmediği, bununla birlikte, davacı tarafından, 4735 sayılı Kanun'da belirlenen 45 günlük sürede ihaleden yasaklama kararı verilmesi gerekirken bu süre geçtikten sonra davaya konu işlemin tesis edildiği öne sürülmekte ise de, davacının eyleminden dolayı yasaklanması yönündeki talebin Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü'nün … tarih ve E…. sayılı yazısı ile davalı Bakanlığa intikal ettirildiği ve bu tarihten itibaren 45 günlük süre içerisinde 19/11/2018 tarihli Olur işlemi ile davaya konu işlemin tesis edildiği, son olarak, Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü'nce davacıya gönderilen ihtarname üzerine döviz kurunda meydana gelen artışın mücbir sebep hâli olarak değerlendirilmesi yönünde davacı tarafından itirazda bulunulduğu görülmekte ise de, 4735 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca bir durumun mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için; bu durumun taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş bulunması, mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen 20 gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak bildirimde bulunulması ve yetkili merciler tarafından bu hâlin belgelendirilmesi şartlarının bir arada bulunması gerektiği, dava konusu olayda ise, davacı tarafından döviz kurundaki artış mücbir sebep olarak öne sürülmesine rağmen, hem dava dilekçesinde hem de ihtarnameye verilen ilk cevapta sözleşme konusu malların teslim edildiğinin öne sürülmesi karşısında, somut olay bakımından Kanun'da aranılan taahhüdün yerine getirilmesine engel hâlin olması ve bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş olması şartlarının davacı tarafından oluşmadığının kabulü gerektiği, kaldı ki anılan düzenlemelerde aranılan usul kuralları uyarınca da bir başvurunun bulunmadığı, dolayısıyla bu yöndeki itirazın haklı nedenlere dayanmadığı, bununla birlikte dava dilekçesindeki iddialardan, uyuşmazlığın sözleşme konusu malların teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sözleşme hükümleri uyarınca en geç 150 gün içinde ödeme yapılması gerekirken bu sürenin aşılmasına rağmen vadesi dolmuş faturalara yönelik alacaklarının idarece ödemelerin geç yapıldığı, teslimin eksik yapılmasının nedeninin davalı idarenin ödeme şartlarına, vadesine riayet etmemesi olduğu, davalı idareye teslim edilmeyen 5.209,00-TL’lik ürün bulunmasına rağmen davalı idarece gecikme cezasının 75.034,05-TL’lik teminatı karşılayacak şekilde hesaplandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 19/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

(Danıştay 13. D., T. 19.1.2023, E. 2020/3540, K. 2023/240)