YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya Manavgat Devlet Hastanesi'nce 20/08/2021 tarihinde gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “1 Kalem Yedek Parça Alımı” ihalesi uhdesinde kalarak sözleşme imzalayan davacı şirketin söz konusu işi sözleşme ve şartname hükümlerine göre yerine getirmediğinden bahisle, davacı şirket ile sermayesinin yarısından fazla ortağı diğer davacının 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 25/f ve 26. maddeleri uyarınca 1 (bir) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin 10/02/2022 tarih ve 31746 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; Antalya Manavgat Devlet Hastanesi tarafından 20/08/2021 tarihinde gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “1 Kalem Yedek Parça Alımı” ihalesinin davacı şirketin uhdesinde kalması sonrasında davacı şirket ile 12/10/2021 tarihinde sözleşme imzalandığı, işe ait Sözleşme’nin 10.3.1. maddesinde öngörülen 30 günlük teslim süresi içerisinde mal teslimi yapmayan davacı şirket tarafından idareye verilen … tarih ve … sayılı dilekçe ile 30 günlük süre uzatımı talebinde bulunulduğu, bu süre uzatımı talebinin uygun bulunduğu ve davacı şirkete elden tebliğ edilen Manavgat Devlet Hastanesi’nin … tarih ve … sayılı yazısında 30 gün içerisinde yedek parçanın değiştirilmesi gerekliliğinin belirtildiği, ancak bu süre içerisinde de mal teslimi yapılmadığından Manavgat Devlet Hastanesi’nin … tarih ve … sayılı yazısı ile 10 gün süreli ihtarnamenin davacı şirkete gönderilerek, verilen sürede sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sözleşmenin 34. maddesi hükümlerince işlem yapılacağının bildirildiği, davacı şirket tarafından verilen 22/12/2021 tarih ve 3651 sayılı dilekçe ile tekrar 10 günlük süre uzatımı talebinde bulunulduğu, idarece bu talebin uygun bulunmadığı ve verilen süre uzatımı ile ihtarlı süreye rağmen davacı şirket uhdesinde kalan ihale konusu malzeme, süresinde teslim edilmediğinden sözleşme feshedilerek, davacı şirkete bildirildiği ve hakkında ihalelere katılmaktan yasaklama işlemlerinin başlatılması sonucunda, 4735 sayılı Kanun’un 25. ve 26. maddeleri uyarınca 1 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin tesis edilen işlemin 10/02/2022 tarih ve 31746 sayılı Resmi Gazete'de yayımlaması üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
Mevzuatta yüklenicinin taahhüdünü süresi içerisinde yerine getirmemesi halinde on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen hâlen işin gerekleri yapılmaz ise sözleşmenin feshedileceği, mücbir sebepler dışında taahhüt yerine getirilmez ise de yasaklama kararı verileceği ve haklarında yasaklama kararı verilenin sermaye şirketi olması hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek kişiye de yasaklama kararı verileceği açıkça düzenleme altına alındığı;
Davacı şirket ile sözleşmenin 12/10/2021 tarihinde imzalandığı, malın teslim süresinin de 30 gün olarak belirlendiği, davacı şirketin belirtilen sürede malı teslim edememesi üzerine ek süre talebinde bulunduğu ve bu talebin kabul edildiği, ancak davacı şirketin verilen bu sürede de malı teslim edememesi üzerine 10/12/2021 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, buna karşın davacı tarafından tekrardan 22/12/2021 tarihinde süre uzatım talebinde bulunduğu ve bu talebin reddi üzerine de dava konusu işlemin tesis edildiği;
Davacı şirketin süresi içerisinde malı teslim etmediği hususunun sabit olduğu, verilen ek süre içerisinde de malın teslim edilemediği, hatta ek sürenin dolmasından sonra verilen dilekçe ile tekrar ek süre talep edildiği ve malın teslim edilmediği, dolayısıyla davacı şirketin sözleşme gereklerini yerine getirmediği ve buna uygun olarak sözleşmesinin feshedildiği, fesih sonrasında da usule uygun olarak yasaklama kararının verildiği, her ne kadar davacı şirket tarafından, 10 günlük sürenin usulüne uygun olmadığı, Covid-19 nedeniyle mücbir sebep olduğu iddia edilmiş ise de; davacının verilen süre ve ek sürede malı teslim etmediği, sürenin dolmasından sonraki 10 günlük sürede de malın teslim edilmediği ve ayrıca bu sürelerin bitimi sonrasında tekrardan 10 gün süre talep edildiği, dolayısıyla 10 gün ek süre verilmiş olsa bile malın tesliminin imkânsız olduğu, Covid-19’un her durumda mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca işbu dava konusu olayda davacı şirketin ilk ek süre isteminin de kabul edildiği, basiretli bir tacir olması beklenilen şirketin durumun gereklerine göre ihaleye girmesi ve hareket etmesi gerektiği, davacı şirketin Covid-19’dan dolayı malı teslim edemediğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşıldığından, bu iddialarına itibar edilmediği belirtilmiştir.
Bu durumda, davacı şirketin sözleşmeden doğan sorumluluklarını yerine getirmediği ve sözleşmesinin feshi sonrasında şirket hakkında ve bu şirketin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan davacı Barış Arslan hakkında 1 yıl süreyle yasaklama kararı verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, davalı idarenin sözleşmenin feshi işlemine dayanak olarak gösterdiği 10/12/2021 tarihli yazısında sözleşmenin feshedileceği yönünde hiçbir ihtar yapılmadığı, sözleşmenin feshine ilişkin ihtarname niteliğinde olduğu iddia edilen 10/12/2021 tarihli yazıda, Mahkeme kararında belirtilenin aksine, sözleşmenin 34. maddesi hükümlerine göre değil, sadece 34.1., 34.2. ve 34.3. maddelerde yer alan gecikme cezasına ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtildiği, ayrıca davalı idarenin söz konusu yazısının konu kısmında da sadece “gecikme cezası” ifadelerine yer verildiği, dolayısıyla sözleşmenin feshedileceği şeklinde bir ihtarda bulunulmadığından sözleşmenin feshi ve bu fesih nedeniyle tesis edilen yasaklama kararının hukuka aykırı olduğu, ayrıca ihtar olduğu iddia edilen yazının tebliğinden itibaren on günlük yasal süre beklenmeksizin sözleşmenin feshedildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 08/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
(Danıştay 13. D., T. 8.2.2023, E. 2023/42, K. 2023/475)
Yorum Bırak