GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
110 sayılı İlamın 2. Maddesiyle, ...Otomotiv Makine İml. İth. ve İhr. yüklenimindeki “... 1 Etap Troleybüs Projesi Mal Alımı” işinde bazı iş kalemlerinin süre uzatımları sonucu oluşan yeni teslim tarihlerinin hatalı olarak belirlenmesi ve teslimdeki gecikme süreleri için sözleşmede öngörülen gecikme cezasının uygulanmaması sonucu oluşan kamu zararı tutarı … TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Usul Yönünden
Sorumlular tarafından gönderilen temyiz dilekçesinde; …, … ve …'ın yapılan savunmada duruşmaya katılma talebi olmasına rağmen, duruşmaya çağrılmadan Sayıştay 6. Dairesi tarafından tazmin hükmü verildiğini belirtmiştir.
Rapor dosyası ve eklerinin incelenmesinde; söz konusu ilamda …’ın duruşma talep ettiği, adresi tespit edilemediğinden duruşma tebligatı yapılamadığının belirtilmesine rağmen … ve …'ın duruşma taleplerinin yer almadığı görülmüştür.
Anayasanın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde;
“ (Değişik: 3.10.2001-4709/14 md.) Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” denilmekte,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesinde;
“MADDE 27- (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini,
içerir.” denilmektedir.
Sayıştay Dairelerinin Çalışma Usul ve Esasları’nın “Çağrı Ve Duruşma Talebi” başlıklı 10. maddesinin ilgili 4. ve 6. bendinde ise;
"(4) Yargılamaya esas raporlar hakkında sorumlular duruşma talebinde bulunabilirler. Sorumlular bu taleplerini denetçi sorguları üzerine düzenleyecekleri savunmalarında belirtirler.
(6) Çağrı veya duruşma talebi üzerine davet; elektronik posta veya telefonla teyit edilmek şartıyla faks veya gerektiğinde resmi yazı ile yapılır. Çağrı veya davette, ilgililerden belirlenen gün ve saatte toplantı veya yargılamada hazır bulunması istenir." denilmektedir.
Anayasa’nın 36. maddesine göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün uzantısı niteliğindedir.
Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre duruşma talebinde bulunan sorumluya duruşma hakkı tanınması gerekmektedir.
Bu itibarla, 110 sayılı İlamın 2. Maddesiyle verilen tazmin hükmünün usul yönünden BOZULARAK yeniden hüküm tesisini teminen dosyanın dairesine TEVDİİNE (Üye … ve Üye …’ün aşağıda yazılı oy gerekçelerine karşı) oy çokluğuyla, karar verildi.
(Sayıştay Temyiz Kurulunun 19.01.2022 tarih ve 50919 sayılı kararı)
Yorum Bırak