I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; D.S.İ. Genel Müdürlüğünün İçmesuyu Dairesi Başkanlığı 13. Bölge Müdürlüğü tarafından 25.06.2015 tarihinde ihalesi yapıldığını, 450 gün süreli, 7.759.175,46-TL bedelli, Tekirdağ Merkez Nusratlı Göleti ve Sulaması İnşaat işinin sözleşmesinin taraflarca 10.10.2013 tarihinde imzalandığını ve 22.10.2013 tarihinde işe başlandığını, sözleşmenin imzalanmasından itibaren, gerek sözleşmenin yapılması gerekse de şantiye kurulumu ve iş ortaklığının devamlılığına ilişkin çeşitli masrafların müvekkili şirketler tarafından yapıldığını, ancak davalı tarafından yer tesliminden yaklaşık 2 sene sonra işin rantabilitesinin düşmüş olduğu gerekçesiyle sözleşmenin 14.08.2015 tarihinde feshedildiğini, müvekkili şirket bu süre zarfında sözleşme yapılmasına ilişkin noter, sözleşme damga vergisi vb. vergi resim harçlar, şantiye kurulumu, iş ortaklığı tüzel kişiliğinin kurulması, tüzel kişiliğin devamlılığının sürdürülmesine ilişkin çeşitli masraflar yaptığını, sözleşmenin haksız feshine kadar yapılan bu işler neticesinde müvekkili şirketlerin toplamda 261.480,82-TL tutarında zarara uğradıklarını, söz konusu zarar miktarı ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ispatlanacağını, müvekkili şirketlerin 11.12.2015 tarihli yazılarında, feshin geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında idareye sunulmuş kesin teminat mektubunun iadesini ve usulüne uygun imzalanmış sözleşmenin kurulması ve işin tamamlanması için yaptığı toplamda 261.480,82-TL masrafı talep ettiğini, ancak idare 06.01.2016 tarihli yazısında teminat mektubunun iade edileceğini ancak yapılan masraflara ilişkin ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, davalı ile yapılan tüm görüşmelere rağmen ilgili tutarı ödememeleri nedeniyle kendilerine 16 Ağustos 2017 tarihinde noterlikçe ihtarname gönderilerek alacağın 5 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, idare 25.08.2017 tarihli cevap yazısında, sözleşmenin mücbir sebeplerden dolayı feshedildiği belirtilerek zarar tazmini talebinin reddedildiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber “rantabilitenin düşmesi” mücbir sebep olarak değerlendirilse bile idare müvekkili şirketlerin uğradığı zararı gidermekle yükümlü olacağını, müvekkil şirketlerin uğradığı kâr kaybının da ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketlerin, şimdilik 10.000-TL tutarında zararının sözleşmenin haksız feshedildiği 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faizi ile tahsiline, bilirkişi incelemesiyle tespit edilecek kar mahrumiyeti bedelinin 1.000-TL’lik kısmının sözleşmenin haksız feshedildiği 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyen Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faizi ile tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihale kapsamında "Tekirdağ Merkez Nusrath Göleti ve Sulaması" işinde 22.10.2013 tarihinde işe başlama yapılmasına rağmen kamulaştırma maliyetlerinin ve sulama sahası imar planı problemleri sebebiyle şântiye tesisleri fiilen kurulmadığını, fiili olarak hiçbir imalat yapılmadığını, Tekirdağ Merkez Nusratlı Göleti ve Sulaması planlama raporunda kamulaştırma giderleri olarak öngörülen bedelin 2014 yılı fiyatlarıyla 302.988,00 TL olmasına rağmen bu bedel hazırlanan teknik raporda 2014 yılı fiyatlarıyla 10.070703,00 TL olduğunu, yine teknik raporda işin planlama raporunda 125 hektar olarak belirlenen sulama sahasının 80 hektarı imar planı uygulaması yapılmasından dolayı 45 hektara düştüğünün belirtildiğini, Tekirdağ - Merkez Nusrath Göleti ve Sulaması işinde planlama raporunda belirtilen sulama sahasının imar plan uygulamasından dolayı düşmesi ve yüksek kamulaştırma bedellerinden dolayı, 4735 Sayılı Kamu Sözleşmeleri Kanununun 23.maddesine istinaden mücbir sebeplerden dolayı sözleşmenin feshedilmesine karar verildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan "Tekirdağ -Merkez Nusratlı Göleti ve Sulaması" işine ait sözleşme, 4735 sayılı kamu sözleşmeleri kanununun 23 .maddesine istinaden mücbir sebeplerden dolayı davalı yanca feshedildiği, davacı şirketlere ihale olunan iş aylık ortalama 323.298,98- TL, yıllık ortalama 3.879.587,76.-TL ve %10 brüt kâr hedefiyle alınan bir iş olduğu, davacı şirketlerin nakit akışı bu işe göre planlandığı ve 2014 ve 2015 yılları için 465.550,53- TL yıllık nakit akışı sağlanacağının öngörüldüğü, davalının sözleşmeyi mücbir sebep nedeni altında haksız olarak feshettiği anlaşılmış, bilirkişi heyetinin raporunda belirttiği üzere, davacı yüklenicinin yapmış olduğu masraflar karşılığı 261.480,82 TL alacağının bulunduğu davacının zararına karşılık şimdilik 10.000,00 TL talepte bulunduğu, söz konusu 10.000,00 TL zararın sözleşmenin fesih tarihi olan 14.08.2015 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacılara ödenmesi gerektiği, davacı yüklenicinin kâr mahrumiyeti için %5 hesabıyla 7.759.185,46x%5=387.959,27 TL, %10 hesabıyla 775.918,54 TL kâr mahrumiyeti tazminatı alabileceği bildirilmiş, davacı taraf talebini ıslah etmediği anlaşılmakla davanın taleple bağlı kalınarak kabulü ile ; 10.000,00 TL zarar alacak bedeli, 1.000,00 TL kâr mahrumiyeti olmak üzere toplam 11.000,00 TL tazminat bedelinin sözleşmenin haksız fesih tarihi olan 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; işe başlanmasına rağmen kamulaştırma maliyetlerinin ve sulama sahası imar planı problemleri sebebiyle şantiye tesisleri fiilen kurulamamış, fiili olarak hiçbir imalat yapılmadığını, projenin alınan rapora göre ekonomik bulunmadığını, 4735 sayılı Yasanın 23. maddesi gereği sözleşme feshedilmesi gerektiğini, haklı olarak idare sözleşmeyi feshettiklerini, davacının menfi zararının karşılanması söz konusu olmadığını, davanın açılmasına idare sebebiyet vermediğini, idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı idarenin Kamu İhale Kanunu 23. maddesine dayanarak mücbir sebep kapsamında sözleşmeyi feshettiklerini idda ettiklerini, işten beklenen verimliliğin düştüğünü, bunun mücbir sebep kapsamında değerlendirilerek sözleşmeyi bu nedenle feshettiğini, oysa bu sebebin yasa ve sözleşmede belirtilen mücbir sebep olarak ileri sürülmeyecek iddialar olduğunun anlaşılmasına göre, mahkemece verilen kabul kararı usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
…
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve hüküm altına alınan miktara göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, oy birliğiyle karar verildi.
(Yargıtay 6. HD., T. 7.11.2023, E. 2022/3021, K. 2023/3711)
Yorum Bırak