…
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı şirketin söz konusu binayı dava dışı Toplu Konut İdaresi için yaptığını, husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı .... Sağlık Bakanlığının ... Devlet Hastanesinde meydana gelen hasarın bedelini müvekkil firmadan istediğini, Davacı taraf ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/3 D. ... sayılı dosyası ile mevcut zararın tespitini istemiş yapılan inceleme ile bilirkişiler tarafından yüzeysel bir rapor düzenlendiği, davacının talebi üzerine müvekkili tarafından yapının kontrolleri ve denetimi TOKİ tarafından yapılmış ve TOKİ adına Koltek Müşavirlik A.Ş. Tarafından sürekli olarak inşaat mahallinde teknik elemanlar bulundurularak denetimi yapıldığını, teslim yapıldığını, davacı tarafından 24/03/2018 tarihinde meydana gelen fırtına sebebiyle oluşan zarar için bilirkişi tarafından tespit yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda bu imalatın uygulama projesinde trapez sac olduğu açıkça belirtilmiş ve yerinde de trapez sac olarak imalatı yapıldığını, hasar gören çatı A Blok olup klima dairesi ısıtılmayan mahal olduğu için A Blok'un çatısı ahşap çatı kaplaması da özel poz no.lu boyalı trapez çatı kaplaması tifon başlı vidalarla projesine uygun olarak monte edildiğini, alınan raporlarda sürekli olarak eksik tespitler olduğunu, alınan bilirkişi raporları adeta yapılması gerekenden fazla bir üretim yapılmasını talep ettiğini, yani fırtına sonrası bu çatının uçtuğu hiç bir zaman göz önünde bulundurulmadığını, Müvekkil firma ihale sonucu bu projenin yapım işini üstlendiğini, bu süreçte ihaleye veren kurum olan TOKİ bu kuruma bağlı olarak çalışan müşavir firma ve Sağlık Bakanlığının teknik ekipleri projenin başından sonuna kadar proje alanında incelemelerde bulunmuş ve müvekkil firmanın yaptığı imalatları sürekli denetlemişler ve herhangi bir eksiklik veya hata da firmaya bu durumu düzeltmesini belirttiğini, proje ve şartnamelere uygun olmayan hiçbir imalat kabul edilmeyip onaylanmamış ve bedeli kesinlikle ödenmediğini, davalı müvekkilinin bir kusuru olmadığını, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı .... Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile davalı arasında 2013/185007 ihale kayıt nosu ile, "... ili ... ilçesi 75 Yataklı Devlet Hastanesi ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı İşine" ilişkin olarak 21.04.2014 tarihinde sözleşme imzalandığı, 15.07.2016 tarihinde geçici kabul, 11.08.2017 tarihinde de kesin kabul tutanağı düzenlendiği, 06.12.2016 tarihli tutanakla davalı tarafından binanın ... Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine teslim edildiği, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşmenin, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağladığı, davacı vekilinin, davalının gerek Kamu İhale Kanunu gerekse Türk Borçlar Kanunu gereğince eksik ve hatalı işlemlerden sorumlu olduğu, bu nedenle hasarın giderilmesi için yapılan masrafların davalıdan tazminini talep ettiği, davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davalı ile dava dışı Toplu Konut İdaresi arasında sözleşme bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılmasına ve davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Dava dosyasında mevcut belgelerde anlaşılacağı ve davalı tarafça da defaatle tekrar edildiği üzere hastane binası davalı tarafça bizzat davacı idareye teslim edildiğini,
2.Davacının 3. kişi değil bizzat ortaya konulan eseri teslim alan, kabulü yapan ve ondan faydalanacak olan kişi olduğunu,
3.Davalının hatasından kaynaklı bir zararın davalıdan tahsil edilmesi hususunda da herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını,
4.Davalının uyması gereken sözleşme kurallarına aykırı davranışı aynı zamanda bir haksız fiil oluşturmakta olup davanın sırf sözleşmenin tarafı olmama gerekçesi ile reddinin de hukuka aykırı olduğunu,
5.Davalının sorumluluğunun Yapım İşleri Genel Şartnamesi m.14/2 ve 4735 sayılı Kanunun 30.maddesi gereğince halen devam ettiğini, bilirkişi raporlarında çatı kaplamasında hangi poz kullanılmış olursa olsun pozun tarifine uygun olarak kaplama imalatı gerçekleşmiş olsaydı olayın meydana gelmesi mümkün olmayacaktı, değerlendirmesi yapıldığını,
6.Bu nedenlerle davalının hasım sıfatıyla davanın görülmesi gerekmekte olup sorumluluk konusunda ise yarışan sebeplerin varlığı nedeni ile idareye en iyi giderim imkanı tanıyan hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca ayıp nedeniyle doğan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Dava, davalılarca imal edilen, davacılar tarafından kullanılan eserdeki ayıp nedeniyle doğan zararın rücuen tazmini istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafça istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak husumet nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili temyiz isteminde bulunmaktadır.
2. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; davaya konu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, davaya konu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise davaya konu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmalıdır.
3.Dava konusu hastane binası yapım işine ilişkin olarak 21.04.2014 tarihinde dava dışı .... Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile davalı arasında sözleşme imzalanmış, 15.07.2016 tarihinde geçici kabul, 11.08.2017 tarihinde de kesin kabul tutanağı düzenlenmiştir. Dosyanın tetkikinde 06.12.2016 tarihli tutanakla davalı yüklenici firma ve müşavir firma tarafından binanın doğrudan ... Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine teslim edildiği ve davacı bakanlık kullanımına verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; dosyaya sunulan 06/12/2016 tarihli tutanak incelendiğinde dava konusu hastahanenin geçici kabulü yapıldıktan sonra teslimi hususunun davalı ile davacı kurum arasında düzenlenen tutanak ile sabit olduğu, masraflara yönelik ihalenin de davacı Bakanlık tarafından yaptırılması karşısında, ayrıca ihale evraklarını inceleyen heyet raporunda da işin kabulünün ... yetkilileri tarafından yapılmış olması karşısında Sağlık Bakanlığının açılan davada taraf sıfatının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda işin esasına girilip yapılacak inceleme neticesinde sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın pasif husumet nedeniyle reddi yerinde olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
(Yargıtay 6. HD., T. 24.1.2024, E. 2022/3744, K. 2024/361)
Yorum Bırak